Abdulkerim Tiryaki şarkı sözleri

Bu şiirde iki göz var Biri senin; biri onun Senin o karanlık, küf kokulu Matem gözlerini terkediyorum Ateşten ve köpükten sıyırıp ellerimi Mekanımı gülistan eyleyendir gözerin İsyanıyla ihtiras ve gerilim yaşayan Kabil'in ruhunu kan eyleyendir gözlerin vuslat aşkını Leyla düşürmedi çöllere Arz-ı Mecnun'a hicran eyleyendir gözlerin gözlerinde başladı tarihin macerası Âdem'i Havva'ya ram eyleyendir gözlerin Kerem dağlar ardında aradı gözlerini Kamber'i bile viran eyleyendir gözlerin Ferhat Ferhat dağları deldi yolunu bulmak için Sevmeyenleri giryan eyleyendir gözlerin Suların emzirdiği muamma bir çocuğu Yedi iklime Hakan eyleyendir gözlerin Yüreğimden fışkıran bir ah mıdır gözlerin Beni benden koparan eyvah mıdır gözlerin Bu gözler, o aydınlık o güzel gözler değil Yoksa yalancı mıdır, günah mıdır gözlerin Ses midir, aynalarda çarpan kulaklarıma Akşam mıdır, gece midir, sabah mıdır gözlerin Ruhumu baştan başa acılarla dokuyan Beynimi kurşunlayan silah mıdır gözlerin Her köşede zifiri bir siluet bırakan Gönül memleketimde seyyah mıdır gözlerin Renkler avare; sitem başıboş kuytularda Mavi mi, yeşil mi, siyah mıdır gözlerin Yoksa yalancı mıdır, günah mıdır gözlerin Nihan kıldı gözlerin bana kapılarını Oysa ben gözlerinden girerdim yüreğine Her bakışın bir damla ab-ı zindegan idi Hicranlı her gülüşün bin yıllık figan idi İçime, soluşundan sonra koyu renklerin Birer şirpençe gibi düştü gözbebeklerin Feryadıma gök bile bigane değil şimdi Söyle, kurtuluşun mu, harabın mı gözlerin Gözlerinde mi mehtab; mehtabın mı gözlerin Beni hangi urganla bağladın gözlerine Beni hangi ırmağa karıştırdın yeniden Senden kopamıyorum gözlerin var oldukça Sensiz yapamıyorum gözün yüzün bahar oldukça Gözlerine baktıkça duruluyor yüreğim Ölse de, gözlerinden soruluyor yüreğim Nolur indirme kirpiğini; tutuşmasın kainat Nazar kıl; ferahlasın; kavruluyor yüreğim Sensiz küle dönerek savruluyor yüreğim Diyorlar ki ağla Ağla ki dumanı dağılsın yolların Ağlamayı ben çoktan denizlere bıraktım Sen gözlerine mahkumsun; gözlerin bana Ben şiir yazmasam, kim tanır gözlerini Geçerken yalnızlık sokağından Hangi demirci indirir parmağına çekici Hangi berber yanağını keser müşterisinin Gözlerine bakmasam, doğar mı güneş söyle Ben artık hır gece sesleniyorum Düşe kalka Yorgun argın Derbeder Yapayalnız Duruyorum; yanlış anlaşılıyor Her hücremde bir inkılap Her gönlümde bir mahitab Evim harab; ömrüm harab Ne ay kaldı, ne de mehtab Gök bulanık; ufuk silik Gene de mağrur ve dimdik Yürüyorum; mezarım oluyorsun ansızın Bu son şiir sevgili, o küflü gözlerine yazılan Bu son mezar kalbimde hicranla kazılan Senin gamsız gözlerin kahkahalar atıyorken Benim gözlerim viran; her mazim kapkaranlık Her cilven bir ıstırab; söyle ağlamaya değer mi Yorgun kuraklığında ıslanmaya değer mi Hiç güzel olur muydun gözlerin olmasaydı Ateşlere girmeye ve yanmaya değer mi Bir kevser ırmağında serinlemek dururken Sellerine karışıp bulanmaya değer mi Aydınlığın gözleri çarpıyor kalbimi Zehir bakışlarınla boyanmaya değer mi Gözlerine bir ömür dayanmaya değer mi

Sanatçının Fotoğrafı

Abdulkerim Tiryaki