Hasan'ın Ağıdı

Benim oğlum bana tatlı Altı sıkı taylak atlı Askerden mi geldin oğlan Boğazı altın saatlı Böyle böyle heyl olucu Takınır zabit kılıcı Eğer oğlum gelir ise Müjdeciye tak' verici Erzurum'a gideceğim Dizimde kalmadı derman Eğer oğlum gelir ise Enekten ederim kurban Al atı beside bağlı Kimse çekemez dışarı Tokanır adamı yıkar Oğlumun atı haşarı İl çeker ığır ığır Üstünde oğlum bohur Yalınız iş dutulmaz Hacı kardaşına çığır Hasta oğulcuğum hasta Su veririm altın tasta Büyüttüğüm oğlancığım İki keklik bir kafeste Yırak Erzurum yolları Kırık anayın belleri Dini bir uğruna gitti Saltan sallıyor elleri Her öğen oğlumu öğer Kirpiği kaşına değer Benim oğlum zorbaz yiğit Adamı evinde döğer Hüseyin ciride binmiş Altında atı da hoplar Şu caminin kapısında Deli oğlum adam toplar Söğüt diker handak kazar Hasanım şurada gezer Öldüğünü gam etmezdim Çıkınca görünce mezar Bizi bilirsin (...) Yeter İş mi olur bundan beter Yanaşmış da at koşuyor Uşak birin birin dutar Veyli oğlancığım veyli Şaşırma gittiğin yolu Hüseyn'im askere gitti Kakili kilabdin teli Dışarı çıktı mı (...) Kayısılar olmuş çağla Dini bir uğruna gitti Allah işini onara