Lanet

(Gezer on the beat) Kanıyorsun sen hâlâ Sessizliğini gösterecek her ayna Kanıyorsun içimden Bu zehri tadıp sor hadi kimim ben? Bul bul'caklarımda, kupkuru dudaklarımdan Mutluluk uzak sanıp Ufka dalıp durma burada Kurumuş bir kuş kanadından Onu tut en azından Tutkumu push'la, kurtuluşun bu Kuşkulusun dağ başında Yapacaklar da tam karşımda Kaçacak yer yok O kadar fazla saha dar, kar yağar Olay anında yapamam pas Bas topa kaptırma Tekin miyim ayna karşısında Ne işim var aranızda O için kan ağlar Çıkar makyajlılar var ardında Kanıyorsun sen hâlâ Sessizliğini gösterecek her ayna Kanıyorsun içimden Bu zehri tadıp sor hadi kimim ben? Ruhumu sıkıyor bu lanet, lanet Ruhumu sıkıyor bu lanet, lanet Bir zincir var aklından içirir (içirir) Tutadurur büyürken kahrım Yangın oldu yaş gözünden ineli (yangın) Bu yangınların sonu var mı? (Ooh) Bu kapkaralar ne? Kafan hep kuşatılmış çığlıklarla susmaz aleyhine Kaçıp, kaçıp dur ama bu pislik inan ki değil oralı İçini oyup oyununa katıyor sendeki sana kalanı Yine de kapıları kapat Aynı bu bokun başı sonu sana lanet Bak kanıyorsun inan her gün Bir kuzgun kemiriyor farz et Lanet (lanet) Her gece aynı esaret Bırakmaz acı ne kasvet Der ne yenil ne kaybet Kanıyorsun (kanıyorsun) sen hâlâ (sen hâlâ) Sessizliğini gösterecek her ayna Kanıyorsun (kanıyorsun) içimden (içimden) Bu zehri tadıp sor hadi kimim ben? Ruhumu sıkıyor bu lanet, lanet Ruhumu sıkıyor bu lanet, lanet (Kanıyorsun sen hâlâ) (Gezer on the beat)