Mesela

Sular çekilmiş, taşlar görünmüş, Dost dediğin sırra kadem basıp gitmiş. Sözler kördüğüm, gözlerimde sis, Mesela, bu hikâye böyle mi bitsin? Ne ekersen, onu biçersin derler, Peki sevda neden hep çorak yerlerde sürünür? Gönül bahar ister, buzdan duvar bulur, Mesela, yüreğim hep böyle mi yorulur? Mesela, kalpten kalbe bir yol olsa, Sözler yankılanır, yıldızlara ulaşsa. Mesela, bir sevda ateşi yansa, Küllerimizden doğarız, masala karışsa. Mesela, biz bu destanı yazsak, Her adım bir iz bırakır, yıldızlar yol açar. Mesela, gök gürlese, yağmur artsa, Toprakta filizlenir, sevda dal budak sarar. Mesela Mesela Kırk fırın ekmek yesek, bitmez dert, Yokuş aşağı iner hayat, ama dert hep sert. Bülbül güle sevdalı, gül dikene dost, Mesela, böyle mi çözülür bu kör düğüm? Her yol ayrı bir çıkmaz, gönül hep susar, El dilinden usanır, yürek sabır taşır. Bir adım atsan, gölgen peşinden gelir, Mesela, bu hayat hep böyle mi sürünür? Mesela, kalpten kalbe bir yol olsa, Sözler yankılanır, yıldızlara ulaşsa. Mesela, bir sevda ateşi yansa, Küllerimizden doğarız, masala karışsa. Mesela, biz bu destanı yazsak, Her adım bir iz bırakır, yıldızlar yol açar. Mesela, gök gürlese, yağmur artsa, Toprakta filizlenir, sevda dal budak sarar. Mesela Mesela