dada xa arabada sex şarkı sözleri
Ilk arabam zastava yugo'ydu, o bir topolino çakması.
Ondan beri sedan medan sevmem, aile işlerinde tamam
Ama trafikte küçük arabacıyımdır.
Bunda motorcu adam pratikliğinin alt yapısı da olabilir tabii.
Bununla birinde köprü girişinde polis çevirmişti beni.
Ne eksiklik gördü acaba diye cezaya durdum.
Gençten bir polis.
Arabayı satıyor musun diye sordu.
Bu arabayla defalarca yolda çevrilip,
Satıyor musun sorusuna maruz kalmışımdır.
Sedef renk daha ortalıkta yokken,
Sedefe boyatmıştım aracı ben.
O yuvarlak gövde tasarımı gölgede ayrı güneşte ayrı yanıyordu.
Koltuklara sarı-siyah çubuk desenli döşeme yaptırdım,
Torpidonun üstüne yarım küre camı olan kol saatimi slikonlamıştım,
Ses sistemi pioneer, lounge de köklerdim rock and roll de, tamponlar
Silindirden bir form özel imalat, bunları da gümüşe boyatmışım.
Araba göt kadar, topolinoyla birebir aynı, gövde,
Farlar marlar, bir tek öndeki detayı farklı.
Şirin mi şirin ama anamı ağlatıyor problemleri.
Kronik bir conta sorunu var.
Halledilemiyor bir türlü.
Yolda kalıp en az üç kere usta çağırdıydm.
Sinirden tekmeliyordum artık bunu.
Neyse o kısmı geçelim.
Tarlabaşı'nda ressam bir ahbabımızın resim atölyesi var o dönem.
Yapı eski rum mimarisi, binanın ön cephesini
Baştan başa kaplayan ince uzun devasa bir alan.
Efsane bir yerdi.
Bir dönem de gaste karikatüristlerinden biriyle
Ortak kullandılar burayı.
Haftasonları hep yanlarındaydım.
Çekiyoruz çekiyoruz kafaları, dağılıyoruz sonra.
Yugo'yu ben, tarlabaşı'nın grift sokaklarında bırakmak yerine,
Hemen önünde küçük bir cep var başka araç sığmadığından
Hep oraya parkediyordum,
Hem 2. Kattaki atölyenin penceresinin görüş açısında,
Hem de indiğim gibi biniyorum, yürümek yok.
Tarlabaşının sokakları zaten travesti, keş ve torbacı kaynıyor,
Karışık yerler.
Bu son birkaç haftada yalnız, ne zaman araca insem
Ön kaputta bir göçük oluyordu,
Kaputu açıp içerden yumruklayınca düzeliyor o çöküntü
Motor arkada olduğu için önde bagaj var
Aynen vosvostaki mantık ve tüm kaporta teneke.
Uyuz olmaya başlamıştım tekrarlanan o göçüklere.
Şu minicik araca kim kastediyor belli değil,
Yakalasam kafasını kıracağım.
1-3-5 sürdü böyle.
Ben de bizim atölyedeki abilere bu durumdan
Şikayet ediyorum durmadan.
Her hafta mevzuusu oluyor aramızda.
Hadi bakalım bu defa da göçecek mi,
Hahahahah.
Lakin anlayamadık bi türlü nedenini.
Bir gece yine çekerken kafaları, karikatürist abimiz,
Atölyenin geri ucunda odası onun,
Koş lan koş dedi buldum senin arabaya ne olduğunu.
Fırladım gittim, neymiş abi ne oldu dedim.
Dedi ki;
Demin camda sigara içip dışarı bakarken bir de ne göreyim,
17-18'lik bir kıro senin kaputun üstünde
Sokağın başında iş tutan travestilerden birine çakıyordu.
Ben pencereden, ne yapıyonuz lan orda diye
Bağırır bağırmaz topukladılar dedi.
Ve o geceden sonra arabayı bir daha o sokağa bırakmadım.