Harun Adil şarkı sözleri

Verse 1: Paramparça bi' şairin hangi yanından geçilmez söyle? Bir hastaya hangi söz söylenmez bana söyle Nasıl kırılır insan ciğerlerine kadar ya da neyle yaşar insan? Şimdi etrafımda onlarca varlık ve binbir türlü lisan. Söyle nasıl öğrenmiştik konuşmayı? Zaten neyden durup dem vurduysak öldü Özgürlük gibi, devrim gibi. Omuzlarıma binen yük gibi Divaneye dünya hali işlemez ya Ben n'apıyım düşündükçe kahrolan bi' beyni Zamana karşı direndikçe boğazımda düğümlendi dünya Anlattıkça derdim sığ sulardan geçti Boşver tutun ayaklarıma sen ve fikirlerin hicret etti gördün Ben söyledim sen güldün. Bi' akşam üstüydü yar göğsüne süngü Zati ölmeliydik döndük elimde bi' avuç papatya ve sürgün Nakarat: Sen çocuksun anlamazsın Düşünme yaşlandıkça öğrenirsin yaşam ve ayakta kalmayı Sorma devrin en nadide güzellerini Mahallesi yanarken hep saçlarını tararlardı onlar Verse 2: Hangi yanına küstün memleketin Tam ortasından ağla Öğrenirsin ayrılığı ya da aç bi şarkı dinle Koy masama hayallerini orda öyle kalsın Gri şehrin duvarlarına asılı çocukluk Boynunda kemikten kolye ölmüş bir köpeğe ait Onun kadar sadık olsa şair şiirlerine Dünya bir kez daha dönmeyecekti içtiği andından belki Şimdi sırf bundan sebep kızgınım Atlas mıyım? Omuzlarıma dünyalarını koydun Sonra memleket dedin beni sol yanımdan vurdun Sınırlarını değil topraklarımın adını vatan koydum Buse kondururdum yanaklarına Teninde memleketten bir tutam yer bulsam eğer Oracıkta defnederdim kendimi Sen gülmedin ya çocukluğum şahit Bu yüzden günde en az aynı yerde 5 kez aynı halde gerginim Sana öykünmek yumruklarını sıkıp yutkunmamak demekmiş Bu yüzden avuçlarımın ortasında parmaklarımın ucu Gözlerimdeki bu gördüğün Bir annemi bir de seni kaybetmenin korkusu Nakarat: Sen çocuksun anlamazsın Düşünme yaşlandıkça öğrenirsin yaşam ve ayakta kalmayı Sorma devrin en nadide güzellerini Mahallesi yanarken hep saçlarını tararlardı onlar

Sanatçının Fotoğrafı

Harun Adil