Dört Mevsim Sonbahar

Nagehan'ın gidişiyle başladı tüm hikaye. Sonradan gelen şöhret çevre hepsi rivayet. Sana kalsın kinayen ben böyle yazamazdım Verdiğim değeri geri etmeseydi iade. Sorsan bizi onlara havalı tip sanarlar. Neyin tiribini yaşıyim 3-5 kuruş paramla. Eskiden yolda görse yüzüme dönüp bakmayanlar. Kafi SB olduk ya canım, cicim falanlar. Vedaları sevmiyorum özlüyorsun sonradan. Hakkım da ne bilirsin bana bir şey sormadan. Soğuk ceset gibiyim gidiyorum sonlara. Ört kalbimi üşüdüm dört mevsim sonbahar. Hep bir yanım eksik götürdüler en fazlamdan. Kalbimde yıkıklar molozlar enkazlar var. Hükümsüz infazlardan güvenmeyişlerinden. Sıkıldım insanların dümenli işlerinden. &&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& Fotoğraftakiler kadar masum değil hiç biri Garibanlık gripleri siyah değil gri gibi Hangi paşa dölüsün ki bu neyin tripleri Yalan hayatından kurtulup doğruluk giyip gelin. Yeri geldi kaçırdım aklımın iplerini. Dik başlılığım yüzünden hiç kimseyi iplemedim Üstünüzden prim yapcam ortamlardan dışla beni. Ben istemedim siz geldiniz yinede ipne benim Annem kafa dengidir de babamla pek anlaşmıyoz. İçime kapanık biriyim dertleri hep paylaşmıyom. Allah aşkına kim durdu ki sürekli yanımda Huyumdur öyle hemen insanlarla kaynaşmıyom. Kolay değil kuşlar gibi mutluluktan uçuver. Sen yüzünden ahını aldığım kızların suçu ne? Bir gün bir yerde beklicem sende hiç gelmicen. Huzurun yollarını dört kalple gözlücem.