mazlum işık bizi kurtarmaya gelmişlerdi şarkı sözleri

Kirlenmişti Babil'in bahçeleri Erdem, fazilet insanlık Kaybolmuştu. Dijital bir dünyada Tribüne oynuyordu füzeler Kravatlı caniler Gülücükler dağıtıyordu Büyülü camlardan Özgürlük, Herkesin hakkıydı evet Ama daha çok Onların hakkıydı Çünkü onların Füzeleri vardı Uçakları, tankları Özgürlük anıtları Çünkü onlar Bizden daha çok düşünüyorlardı Evet, çiçeklerle karşıklamadık onları Dostça bakmadık Bizi kurtarmaya gelmişlerdi Biz yıkılmış evlerimizi gösteriyorduk Kolu bacağı kopmuş, Hayalleri kopmuş, Geleceği kopmuş Çocuklarımızı gösteriyorduk Cahildik, bilmiyorduk Bizi kurtarmaya gelmişlerdi Sarardı yapraklar soldu tüm çiçeklerim Zulüm altında savruldu tüm kardeşlerim Bir seher vaktinde bir tekbir sesinde doğ İslam güneşi üstümüze Çok uluslu şirketler, Petrol avcıları, Evangelist misyonerler, Psikopat katiller, Şaron denen kuduz itin Enikleri Cirit atıyorlardı ortalıkta Geçmişimizi, geleceğimizi Namusumuzu, inancımızı Yağmalıyorlardı Ama biz bilmiyorduk Cahildik işte Bizi kurtarmaya gelmişlerdi… Ebu Gureyb Filistin, Çeçenya, Vietnam, Hiroşima Zulüm Somut bir mekân buluyor her zaman Ama sen, Ebu Gureyb! Unuttum çok şeyi seni duyunca Oysa hafızam diri kalmalıydı Direnebilmek için Guantanamo'yu Kunduz'u Mezar-ı şerifi Unutmamalıydım ama içimde Bitmez bir ağıt Yakıcı bir feryat oldun Yaşamı ağır bir yük yaptın Bu sağır dünya İstedim ki Duymasın artık sesimi Irzı çiğnenirken müslüman kadının Ve ben hala Yaşama dair hesaplar yapıyorsam İstedim ki Bu sağır dünya Duymasın artık sesimi Maskeler yırtılsada gam değil Alçaklığın felsefesini yazar derin bilgeler Fukuyamalar Huntingtonlar Hayvanlaşmanın Yükselen değer olduğunu, Deklare eder Ve biz tartışırız. Çİzili bir alanda Bir süreliğine&izin bu kadar Öyle ya maskeler yırtılsada gam değil Ne sıffinler yaşandı bu coğrafyada Ne kufe'ler, ne ihanetler… Yezidler,haccaclar,saddamlar… Halepçe kavruldu feryatlarla Hiç kesilmedi Kerbela'da ağıtlar Ve bu topraklar, Kan kokuyor yüzlerce yıldır İhanet zakkumları yeşeriyor, boy boy Zulüm diz boyu Nereye kadar? Söyle nereye kadar, ey mazlum coğrafya Fellucede atan bir kaç yürek yeter mi? Gök gürültüleri, Örter mi Ebu Gureyb'in çığlıklarını? Yeni bir endülüs dramıdır can evimde Saçlarından sürüklenen kızlar, Sado-manyak yaratıklar için Ah! Söyleyin bana Ağlamak neye merhem olmuş şimdiye kadar Biz cahildik bilmiyorduk Bzi kurtarmaya gelmişlerdi Saraylar onlarındı, Silahlar onlarındı, Ebu Gureyb onlarındı Kıyafetleri değişmişti yalnızca Bir de havlamayı andıran Sarhoş sesleri… Ölüm yine bizimdi Acılar bizim Mahzun yüzlü çocuklar, Yine bizimdi Namusu çiğnenen, Bizdik yine Ama bilmiyorduk işte Cahildik Bizi kurtarmaya gemişlerdi Paslı zincirlerden, İnancımızdan, şerefimizden, Kurtaracaklardı bizi Bilmiyorduk… Maskeler yırtılsada gam değil Tekno-putperest bir dünyada, Global değerlerin anaforunda Dumura uğramıştır köle zihinler Kara sarayların Çok bilmiş ulufeli yorumcuları Hazırlaralar büyülenmiş kalpleri Bir Musa yumruğu, bir Yed-i Beyza, Bir İbrahim baltası, Bozar büyüleri belki, Evet, kolaydır cezalandırmak Birkaç oyunbozan Sacid sihirbazı Maskeler yırtılsada gam değil Siyonist medya cellâtları, Bir kaşık suda fırtınalar koparır Beyinler uyuşur bilimsel kroşelerle İçi boşalır değerlerin Semptomları, Anlaşılmaz baş ağrılarıyla çıksa da ortaya Ne güne duruyor Huxley!in tabletleri Ya da Orwell'in sevgi bakanlığı Maskeler yırtılsada gam değil Tabi ki, İki kere iki beş eder Ebu Gureyb Bir zindandan bir zindan Sesler ulaşmıyor Ama acılar, Ama ağıtlar Ama feryatlar bölüyor geceleri Kalbin acılarını Buruk gülüşler örtemiyor Bir sancı beliriyor arada bir İki damla yaş…
Sanatçı: Mazlum Işık
Türü: Belirtilmemiş
Ajans/Yapımcı: Belirtilmemiş
Şarkı Süresi: -
Toplam: kayıtlı şarkı sözü
Mazlum Işık hakkında bilgi girilmemiş.

Fotoğrafı