mehmet toksoy zamir şarkı sözleri

...işte böyle Kutsalları yıkılanlar afallar genelde Neye sustuğumuzu bilmeyenler dilsiz sanır Düşük nefeslerle hırpalanan çığlıkları Yapraklar dökülürken yıkık ciğerlerimden... Adına kader denen çıkmaz sokak, nasıl bir yerdeyim ben ? Yıllar benden kendimi ödünç aldığındandır belki İlk kavşaktan sağa döner derdim Gönül kuşlarının cevapları serkeştir Ve aşk, nihayetinde politik bir eylemdir ! Paslı kaburgaların söz hakkını yaratırlar yoktan Annesini ağlarken gören çocuklar için tanrı ölmüştür çoktan ! Bırak masalı çekik gözlü ihtiyar Sırtımda beslediğim tüm bulutlar dağıldı Her tende konaklayan bir yabancı Otur bir soluklan diyen katil gibi yalancı... Göğüs boşluğumu tırmalayan pençeler Sence silinmiş midir lügatımdan kahır ? Beyaz duvarda kızıl puntolarla birkaç satır : ''Devletten uzak, bulutlara yakın'Çocukluğunu yağmalayan despotizme af yok Sırf huzurun hayali içi asırlarca uyumak bu Memleket nedir şimdi gurbetteyken cenazen Varolmanın aptallığını düşünüyorum bazen... Hüznün uğramadığı duraklarda ümidin gelmediğini anlattım sana Öfkemin hiç geçmediğini Çıldırtıcı mısralar mı ? biliyorum sevmediğini Hangi kadeh içer seni ? Nedir beklediğin ? Hep ötekiydim zaten kapısı işaretli Duvarları rutubetli Otelde canlı canlı yakılan bedenim değil benliğim ! İyi oldu geldiğin... Geçim derdindeyken bombalandı sevdiğim... Şimdi kimler hain, kim kahraman anlat ona Nişan yaptığım gün biriciğini gömdüm Sakın sanma kolay... Çıkar kandan olay Çeyizden fotoğrafına bakıp sakin ağla son ay... Yıldızları döker sabrım, gülmekten kıyıya vur Bir çift göze müptela mı griden yollar, dur Parmaklık ve karanlık duvara güneşi çizmek Kalbin fay hatlarına dokunduğunuz depremleri bilmek Dağlar türkü çığırır mavi ses tellerimden Belki ırkı hiç bilmediğimden Çatışma harabeden evler, sulu çatısı... Saçmalamayın beyler, ne doğusu ne batısı Zaten yaşamak başlı başına otoriteyi reddir Şatafatlı bir gülüş tüm endamına resttir Adınla uyanıp tüm manşetleri gezdim Tahakkümü sevmedim, kaosu seçtim ! Bir madencinin elleri kadar temiz ve berrak, gönüllerden uzak Gökyüzünü ard arda sekiz kurşunla vurmak ! Lanet sohbaharlar Kızıma bahsetmiştim bundan... Aniden gelen bir heyecan Yıkım, dolaysız kelam Gönül kuşlarını zehirleyen bir adam Bütün dar ağaçlarını parçalayıp alevler yakan Avuç içlerini ezberlediğim buhran, Parmak uçlarımda icazetim durma Dipsiz kuyulardan cesaretini kurtar çünkü Bir gün konuşursam asla geri susmam ! Bir başkaldırının asaleti anlatılır dilden Sosyetenin yoksunluğu feryadını dinler Sürgün bir melek, tek mülkiyetim o dudaklar Yüzüne anlatacaktım ancak birden fazla surat var Hangi yağmur temizler zihnimi ? Beyaz güvercinler sandığından daha da kirlidir İzafi denklemlere yazdığımdan ismini Bir direnişin senfonisi, barış şart değil... Nihilizme ramak kala İntikamın uzaklara daldığına bakma Asabi yağmurların damlasından usanmak Bir şeytanın saatlerce dizlerinde uzanmak Sonunu bilmediğim bir filmi asla izlememek Ürkeklik aslına bakarsan tam olarak bu demek Yanlış seçenek. Yine de denemek... Ölümü bile gülümsetir yok olmak severek...
Sanatçı: Mehmet Toksoy
Türü: Belirtilmemiş
Ajans/Yapımcı: Belirtilmemiş
Şarkı Süresi: -
Toplam: kayıtlı şarkı sözü
Mehmet Toksoy hakkında bilgi girilmemiş.

Fotoğrafı