Muhalif şarkı sözleri

Yirmi dokuza yelken açtım; deniz bugün sütliman Esir şehrin özgürlüğüyle kaçtım fırtınalardan Hayat-memat bilinmezinde bildiklerimi sınava çektim Bilmediklerim okundu binlerce boş kâğıttan İlk anım omuzlar üstü yan giden bi' tabuttu Ölüm gören bu çocuğu cennet mavrasıyla avuttum Kan oturmuştu gönlüme, gözümde bahar çiğleri İçim geçip uzanmışım; rüyâmda koca bi' buluttum Zamanla unuttum; mâvi önlük sırta geçti Okula gidicek iki yolumdan tabi çamurlu olanı seçtim Yeni muhit, yabancı insanlar, yabancı sokaklar Tanışmak için erken ama güvenmek için hayli geçti Düz taranmış saçlarımla sanki koca bi' adamdım Oysa diğerlerinin yanına geldim, cücük kadardım Anladım ki dünyâ benden ibâret falan değildi Zâten derse yetişmek için gün doğmadan yola çıkardım Emânet bi' mont, yırtık pabuçlar, ekmek arası peynir Sırf gariban görünüyo'm diye olağan şüpheliydim Yine de gülmeliydim şükredip elimde olana Lâkin hırsızlıkla suçlanmak o sahnenin son perdesiydi Uykusuzluktan morarmış göz altımda yazardı Yorgun, bitkin tavırlarımla "esrarkeş"ti lâkâbım Fakir görüp de bana bıraktılar sâhipsiz bir suçu Bu yüzden sevdiğim o okulu tek kalemde bıraktım..! Duy sesimi uzaklardan, duy Yine bak gözlerime Sevinir misin, üzülür müsün?? Bugün ölmedim yine...!!! Depremler, travmalarla tükenmişti dört senem Küskün ve suskun vedâ ettim; hiçbi' dostu görmeden Yeni okulda kıyaktım, doksandan aşağı yoktu not Ki "filozof" oldu nâmım; sınıfa kopyalarla yön veren Benim beyinle kazandığımı satın alırken arkadaşlar.. ..Acı bi' tebessümle dinlemiştim kapının arkasından Unutmadan, ergen aklı; mantık yoktu maalesef Bi' hâtunu sevmiştim; hem de okulun en kaşarlarından "Geçti" derken on altımda ilk kez aşkla tanıştım Soğuk bi' şubat gecesi ağlak cümlelerle açıldım "Ben de seviyorum" deyince havaya uçtum sevinçten Öğrendi anası, sonra koptuk; gökten zemine çakıldım Bitti lise birincilikle, okulun ödülü bisikletti Bi'kaç kafadar arkadaş sınavsız yüksekokula geçtik "Kavgalar, aşklar, adâlet tanımayan hocalar" falan İki yıl artı onca emeği eğlenerek hebâ ettik Gerçek aşkı tattığımda yirmi birimi tüketmiştim Bilmediğim bi' şehre doğru gidecek kadar yürekliydim "Öldü" dedi bi' ses, "Beyza'yı kaybettik, başın sağolsun" Dizlerim çözüldü; inan, ben hiç böyle düşmemiştim Ağladım günlerce; lokma yemedim, işimi kaybettim Son hatırladığım şarap ve ambulâns sirenleriydi Karanlıkta odama kapanıp Tanrı'mla konuştum: Sayamadım on bir yıl benden cennetine gidenleri..! Duy sesimi uzaklardan, duy Yine bak gözlerime Sevinir misin, üzülür müsün?? Bugün ölmedim yine...!!! Biliyo' musun; aslında ilk kez ben ne zaman delirdim?? Sevdiğim kadın arayıp "ben ölmedim" demişti Rûhum dörde bölündü; hüzün, şaşkınlık, sevinç, öfke Aklınca kendinden böyle vazgeçirmek istemişti Affetmek erdem mi, bilmem?! Affettikçe azaldım Mazlum affa sığındıkça zâlim bundan haz aldı Aşkta mantık yok; inandım "ateş soğuk" dese de Belki bunca yalana kavuşabilmek umûduyla dayandım Ölümcül hastaydı, mültecîydi şifâ bulmaya Kâlbimse çoktan başlamıştı göğsümde savrulmaya "Tedâvi" dediği balayı çıktı!! Öğrendim sonradan Gitmişti ülkeden bi' başkasıyla hayat kurmaya Önce mesajlar kesildi; hiçbir haber yoktu artık Sonra gördüm gelinlikle gülümsediği pozları Başka bedenler de çâre olmadı, tam bir buçuk yıl Dedemi gömdüğüm gün geldi, dedi "hiç mutlu olmadım" Affetmek erdem mi, bilmem?! Bir buçuk yıl benimdi Son kez özür dilerken "bi' daha bırakmıycam" demişti Onla sabahlarken peydâ oldu uykusuzluk Bi' gün yığıldım ve öğrendim ki kanser de bir ihtimâldi Direğinden döndüm ölümün; ona sarıldım son defâ Bi' nefer yetişmiş kanımdan ölü melekler ordusuna Omzuna bıraktığım gözyaşlarımı çalıp da gitti Telefonda titreyen sesinde son söz: Hoşçakal..! Duy sesimi uzaklardan, duy Yine bak gözlerime Sevinir misin, üzülür müsün?? Bugün ölmedim yine...!!!

Sanatçının Fotoğrafı

Muhalif