Muhalif şarkı sözleri

Bugün de gerginim biraz, beyaz bi' sayfa açtım Kırmızı puntolarla adını karaladım ve sustum Sükûtum kustu kâğıda seni ve senden kalan her ne varsa Kesik bi' nefes, bir iki hıçkırık Gecem bölündü donuk mâvi döküntülerle Bulutların ardından gülümseyen ayla bakıştık Görmemeye çalıştım gözündeki kadeh ve şarâbı Kanımı döktüğüm şu kâğıda "şerefe" deyip tokuştur Sus, kendine sessiz bi' yer seç; orada dur Kudurdum sanırım, yine de canını yakmak istemiyorum Sen dört mevsim açan bi' papatyaydın, şimdi n'oldu?? "Seviyor mu, sevmiyor mu??" diyene kadar sen de soldun Dudakların mı titreyen, bakışlarım mı; bilmem Ve öyle bakma lütfen.. Ve lütfen korkma benden Ne keskin sirkedir bu kontrolsüz öfke, bilirim Teninde söndürdüğüm sigaralardır şâhidim Kan tadı.. Dudağımda derman yok Elimden tut, bırakma uyanmadan "Ölüm" dedikleri uykunun aynası Aynalar senden yalancı Geceyi tozlu düşlerle örtüyor Umutları gömdüğüm ıssız mezarlık Sen varsan renklere bürünüyo'.. Hadi ama, biraz şiddet.. Ne var ki bunda?? Belki tek tesellin iyi bilenmiş bir bıçağın ucunda Bırak, kanınla berâber derdin de aksın gitsin Bunca yıldan sonra sorma bana; "canım, sen de kimsin?!" Kulağını aç ve dinle; bu nefret hep benimle Sen sever miydin seni olsaydın benim yerimde?? Hâyır!! Benim gözümle baksan iğrenirdin Ki benden vazgeçerken bir an bile düşünmemiştin Belki şırıngayla kanına hava boşaltırım Belki son akşam yemeğinin içine bisturiler bırakırım Belki ince bir çizikle mat ederim şah damarını Şaka yaptım tabii ki; lan ben hiç sana kıyar mıyım?! Mezarında ters dönen ceset kadar duyarlıyım Ve merhametimi kemirdiler böcekler ve çıyanlar Bir anafor yarattım ki seni de çeksin içine artık Sen de söyle; nasılmış bi' kan gölünde yıkanmak?!

Sanatçının Fotoğrafı

Muhalif