Mustafa Caymaz şarkı sözleri

Nasıl bir çocukluğum oldu düşününce ürperiyorum, Evin geçimini sağlamak uğruna, Sırtımızdaki boyacı sandığıyla, Seher vaktinde çıkardık yollara. **** Mısır tarlaları arasında kilometrelerce yaya yürürdük, Köpek havlamaları bozardı sahurun sessizliğini, Müthiş bir korku sarardı bedenimizi, Minicik yüreğim çıkacak gibi olurdu yerinden. **** Şehrin apartman kapılarında, Atlatabilirsek binanın bekçisini, Evlerin kapılarını çalardık, çıkan olursa: 'Boyacı geldi, parlasın” derken ne de kibarlaşır, incelirdik. **** Yağmur yağdığı zaman ıslanırdı bedenimiz, Soğuktan olsa gerek buharlar çıkardı tenimizden, Sıcacık bir evde ısındığımızı düşlerdik, O an neşe, gülücükler belirirdi yüzümüzden. **** Yaşımız ancak sekiz veya dokuzdu, Minicik omuzlarımıza hayatın acıları binmişti, İleride bitecekti kurtulacaktık bu hayattan, Yoksa umutsuz nasıl yaşanırdı? **** Yıllarca boyadım kunduraları ama bir tek kunduram olmadı, Kara lastikten ayakkabılarım vardı, Uzun zaman sonra delinirdi ayakkabılarım, Deliğini kibrit çöpü tıkayarak yamardım. **** Yıllarca yaşadım bu hayatı. Salıncakta sallanan çocuklara imrenirdim, Annesinin koklayarak okşadığı çocukların neşesi; Benim yüzümde kâbuslara dönüşürdü, **** Kebapçının önünden geçerdik, Etin kokusu mis gibi tüterdi burnumuza, Nasıl da nefsimiz kabarırdı, Tok muyuz, aç mıyız kimin umurundaydı? **** Her gün akşamlara kadar çalışırdık, Bulabilirsek zeytinle ekmeği, Bir de yanında bir baş soğan, Kurtarmış olurduk o günü. **** Rabbim düşünmez olur mu kulunu? Uyurken bile rüyalar vermiş, Ne rüyaları görürdük çocukluğumuzda ne, Acılar gider gülücükler gül gibi açardı, O soğuk ve donuk yüzümüzde

Sanatçının Fotoğrafı

Mustafa Caymaz