Turgut Çakır şarkı sözleri

1 Ankara yıldızların parıldadığı bir bayırdır Taşlı tarlaların kokusu vardır gündüz insanı yakan güneşi gece yıldızların pırıl pırıl altında aşk şarkıları Ve siyah perdeli evlerde gaz lambası aydınlığı Dünya evrensel gözlerle bakıyor yeryüzüne Ve o gözlerle görebiliyor güzelliği Ve taşlı tarlaların yüreğinde su arayan gözler edinirken Siyah perdeli evlerde bekçi polis korkusu yaşanıyor Ve hayat gemisiyle yolculuk yaparken dönüp arkasına bakmayan Avrupalı hayatını feda ederken yaşadığı günleri hatırlıyor ve gaz lambası aydınlığını yaşarken 'Allah devlete zeval vermesin” diyor elin oğlu gülmeye zaman ayırıyor Düşman Kocatepe'de Yenidoğan'dan Çankaya ışıkları görünüyor çocuklar evlerine koşuyor iftar habercisi çocuklar Elmadağ evrensel gözleriyle bakarken Ankara'ya Karanlığın yüreğinde tek tek ateşler yanıyor Köyün çınarı ağır ağır çıkıyor merdivenleri sırtında bir yığın odunla ve ocak başında ağlayan gözler Erkeksiz köylerde semaya ağlaya ağlaya bakan gözlerin acısı Polatlı'da düşman top sesleri Güzelliğin gizli kapısında Akarçay'ın çalap çalap akmasıdır gözlerde yüreklerde nöbetçi askerin hayalinde kahramanca yaşamaktır askerin ve köyün çınarı idare ışığında huzur kapısının sihirli anahtarını arıyor Ve hayatta çırak olan çocuk ve ustası annedir Istıraplı yüreğinde yeşeren dikendir Sakarya ırmağı Ankara çınarının yüreğinden akıyor Ankara çayı Hatip çayı İncesu dersinde küçük balıklar Ankara Kalesi'nin gölgesinde uyur O balıklar hayatı görüyor da kadınlar hayatı tanımıyor Ama en büyük dersi hayattan alıyor Ve en büyük dersin insanın kendi yaşamıdır diyor Ve çiğdemden sümbülden bir buket yapıyor kuru gözlerle ağlarken acının sessiz sözlerini dinliyor En acı şey gözlerden akan yaşlar değil kalbin zincirlenmesidir Geçmişte yaşanan acılar için dökülen taze gözyaşıdır Gazlı Göl bahçesinde Akarçay'ın kıyısında eğilen otlar günün insanı gibidir Çanakkale şehidi Hasan Güven'in aklında yeşeren bağlarda üzüm kokusu var ve yeğeni Turgut Çakır'ın aklında cennet kokusu var Ağladı birdenbire kayalar, ağaçlar ve insanlar ve Çanakkale'de fizilizlenen kan çiçekleri düşman elinde kalan yürekleri Kimbilir düşman ne kadar büyük, ne kadar güçlüydüler? ama sonunda yenildiler Şimdi çocuklara hayattan korkmayın diyorum İyi doğru güzel şeyler yapınca hayat daha güzeldir Artık pencerelerde siyah perde yok güzel insanın penceresi var Artık tarlalarda tek tek ateşler yanmıyor ve yıldızlar pırıl pırıl parlıyor Hayatı dolu dolu yaşayanlar çoğalıyor 2 Yağmurdan kaçan insandır o doluya tutulan Ölümsüz adamın senfonisidir sonsuzda dinlenen Ağaç kovuklarına saklanandır o kardan tipiden Yalancı gülümsemelerle saklanan sevgilerdir kır çiçekleri gibi büyüyen Gün gün büyüyen sevgidir o Toros dağlarında sarıp sarmalıyor dünyayı Geceyi ikiye bölüyor yıldızlar bazen yeryüzünde Beyaza bürünmüş ağaçların dilinde ilkbahar senfonisi Sevgililer el ele kalp kalbe yaşıyor Sibirya kırsalında Gecenin orta yerinde uyanan insandır uyumayan aydır yıldızlardır Birlikte dinlenen senfonidir hayat yanıbaşımda çalınan kemandır Yalnız sevgiler değil acılardır kuşatan dünyamızı Suskun ve sağır denizlerin derinliğinde bir başka hayattır Evrenin onca derdi ve acısı varken uyuyan insandır O insan çalışırken sığınan yorgana Filozof değil insancıl bakışlardır sağır ve dilsiz Tembel kuşlardır çeşme başında uyuyan Duyarsız kalbini yorgan yapıp sığınan Tanrı çeşmesi diyerek eğilip su içen Diyor ki bize, Tanrı'yı sev ve inan İnanç çeşmesi pırıl pırıl akarken 3 Bergama'da asırlık çınar ağacı altında çay içerken Geceler boyunca söylenen türkülerdir Anadolu'yu inleten Gençlerdir Atatürk'ün izinde uzun bir yolculuk yapan Sarhoş dünyanın düşünen insanıdır masal anlatan Yaşamın tadını çıkarmaktan korkandır bilgisiz Kimi zaman savaş kapımızı çalıyor O zaman acıyan yüreğimizdir, beynimizdir , dostluklarımızdır Engelli olduğumuz zamandır acıların başladığı an Sevindiğimizdir vatan için şehitlik mertebesine ulaşıldığı an Yine de yaşadığımız andır zenginliğimiz, ayakta dik durulduğu an Bunların değerini bilmeyenlerdir şiddetten yana olanlar bilsinler ki yaşam sona erince anlaşılıyor ve ah sağlık deniliyor ama…. O sağlığı veren Rabbimiz nedense unutuluyor kaybedince de hazırlanılan ilk şey Rabbimiz oluyor ve O'nun izni ve iradesi olmadan bir adım bile atılmıyor İş işten geçtikten sonra dua ediliyor, Rabbim ihsan eyle diye… Sonuçta ölendir Rabbimle buluşan kalan öğrendiyse yaşamın bedelini Öfkelenmez bir daha kızmaz, bağırmaz Öyle de olsa bazen şiir gibidir zaman, bazen de hayat zehir gibidir Yani yaşam renklidir Sonuçta yaşıyoruz ama dilimiz de boş durmuyor, Çanakkale, Kocatepe, Dumlupınar diyor Ve bu ülkeye bize armağan eden şehitlerimize dua ediyor ve savaş anıları anlatıyor

Sanatçının Fotoğrafı

Turgut Çakır

Albüm Görseli

-