ados kalender (ft. saian) şarkı sözleri
Ados verse içim bitti boş hayaller kurduğum için sesim çıkmıyor ve susuyorum bu defa için için ne denli günahkarım ne denli hak ettim bir hiçi gitmek öyle kalender bir eylem oldu bizler için
şarapla gel bana meydan okur zalimliklerin unutmakla tehdit edilmekteyim
şehrin eteklerinden kanatlanır şimdi bir infilak güvercin çetemle umut takibindeyim hudut dahilinde hayata sövmekteyim bu bir yakıştı üstüme sorma ütüsüz giyinirim dürtüsüz bilinirim bilirsin olur silinirim ve fakat değildir öyle ben hep ölür dirilirim yok olup gitmene hayranım inan şanına durdun
şansıma vurdum bir tokat şahsıma vurgun kahrına dolsun kadehler aklıma yolsun hep yürü deyince ve gülümseyiş şeklime sonsun
gözünün rengi bir bulut şu göğsüme dolsun ey neler olurdu bir düşün düşünmek onurdur bir garip hale düşen berduşluk sorun mu ve kahrolayım bir nefes senden olsa olur mu bir kadın bitti bir adam doğdu bu kadim karanlıklara evlatlık oldum siyaha doydum ey marazından sual olunmayan seni bir ömüre katıp saçlarından yoldum
Saian verse bütün dargın çiçek isimleri gibi adın sen yaşamak adına tek bir fotoğraf çektirmenin büyüsü kadın işaretledin kendini gövdeme batan yıldızlardan inip ötesiz son yolcu kadın öyle büyüdün göz çukurumda dinip bende bir yorgunluk hali yıldız sayıp umutlandığım mı
hayatın heybesinde bir şiir olup kanıtlandığım mı
yaşamının da sızısını biçimsiz bulup ayıplandığım mı
hangisi benim dengem hangisi nerde nasıl beklemektesin o an gerisin geri bir adım atsın umudun üzerinde parmak izlerin umudun adı batsın söylesene kaç yıldızın hilalisin gitmeli burdan bu kent kalabalık ben meskun mahal firarisi
hani şu bizim sinemanın önünden geçerken sen eteklerini gururuna yeğ tutmuş geçerken
şarkılar şarkı değilmiş artık senin ardınsıra bir tramvay senfonisi giden insan kokusu vakur bir seranatmış
hiç çicek satmazmış çingeneler orospuları o yağmur ıslatmazmış
sen geçerken
dudaklarımda devrik bir tramvay insanlar gülmeleri mahcup sen hep o cumartesinin kırmızısı kauçuk papuçlarının küçük beyaz türküsü seni nerden tutup çıkarsam sen hep öbürküsün hani iki çift laf edersin kalbin kuş olur hani el tutuşları olur bir kent o zaman kent olur
Ados verse aman sen var ol filhakika var ol düş aklımdan yeter ki git benden aşka mal ol sen istersen sağol ister feda ol özümden göçerim ister isen sınırsız bir dağ ol elimde istişarelerden başka bir şey kalmadı
ve sanıyorum ki bunca hata bir tek benim elimde kendi halime baktıkça görüyorum ki yanmadım ve sanıyorum ki bunca hata bir tek benim elimde uslanmak için yorulmak gerek diyordum hep kursağıma dizildi cümlelerden buket buket uzanıp tuttuğun her dal kırılır maalesef susanın kaderi makus olur çıkar göçlere sabretmek ezber hayattır hayat denilirse ama sabretmek iyicedir nedenleriyle bilirsen benimki saçmadır anlatsam inan gülersin ve bunu anlayamazsın dönüp de giden sen
ıstırabımı anlatmak hiç işten değil sen otur dinle kimse benimle muhattap değil kul ahmak değil bir yerde gözünü açar bir kaç katreyim naçar kalan benim hep sen değil bir yaşım daha kayıp bugün bir yanım daha zayıf fakat bir adım daha uzaktasın bir kadın daha yazık kitabım daha kalın tabii tiradım daha yalın ve de inadımdan sakın benim bitişim daha yakın
gözünün rengi bir bulut şu göğsüme dolsun bir kadın bitti bir adam doğdu bu kadim karanlıklara evlatlık oldum seni bir ömüre katıp saçlarından yoldum